Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB)

Obsesif Kompülsif Bozukluk Nedir?

Obsesif kompülsif bozukluk (OKB), tekrarlanan istenmeyen düşünceler veya hislere (obsesyonlar) veya bir şeyi tekrar tekrar yapma dürtüsüne (kompülsiyonlar) neden olan bir psikolojik bozukluktur. Çoğunlukla hem takıntıları hem de zorlantılar bir arada olurlar. Saplantılı bir düşünce, belirli sayıların veya renklerin "iyi" veya "kötü" olması olabilir. Zorlayıcı bir alışkanlık, kirli olabilecek bir şeye dokunduktan sonra kişinin ellerini yedi kez yıkamak şeklinde olabilir. Kişi, bunları düşünmek veya yapmak istemese de hatta kimi zaman saçma bulsa da bunlara son vermek konusunda kendini güçsüz hissedebilir.


OKB'nin Belirtileri

Zorlantılar davranışsal (eylemler) veya zihinsel (düşünceler) olabilir. Zorlamalar, genellikle özel bir modelde veya belirli kurallara göre gerçekleştirilen tekrarlayan eylemlerdir. Takıntılar genellikle obsesif bir korkunun oluşmasını engellemek, obsesif düşüncenin yarattığı endişeyi azaltmak veya her şeyi 'doğru' hissettirmek için yapılır.


Yaygın dürtüler şunları içermektedir:


Aşırı el yıkama, duş alma ve diş fırçalama, ev, ev eşyaları, yiyecek, araba ve diğer alanların aşırı temizlenmesi ve yıkanması, kilitlerin, elektrikli ve gazlı cihazların ve güvenlikle ilgili diğer şeylerin aşırı kontrolü. Okumak, yazmak, yürümek, bir şeyler almak veya bir kapıyı açmak gibi rutin faaliyetleri ve eylemleri tekrarlamak. Nesnelerin, mobilyaların, kitapların, kıyafetlerin ve diğer eşyaların yerleştirilmesine katı kurallar ve desenler uygulamak, belirli bir şekilde veya belirli sayıda dokunma, dokunma veya hareket etme. Sürekli soru sorma veya güvence aramak için itiraf etme ihtiyacı duymak, kelimeleri veya sayıları belirli sayıda zihinsel olarak tekrarlamak veya "iyi" veya "güvenli" sayılara odaklanmak, "kötü düşünceyi" "iyi bir düşünce" ile değiştirmek.


OKB Türleri ve Belirtileri


OKB birçok biçimde ortaya çıkabilir ancak çoğu aşağıdaki dört genel kategoriden en az birini yaşamını olumsuz etkileyecek bir biçimde uygular.


Kontrol etme:  Kişinin istemsizce ve abartı bir biçimde alarm sistemleri, ocak, ütü, ışık, kapı kilitleri gibi unsurları kontrol etmesi veya hamilelik ya da şizofreni gibi tıbbi bir rahatsızlığınız olduğunu düşünmesi.


Kirlenme: Kişinin, kirli olabilecek şeylerden, nesnelerden ya da kişilerden korkması veya onları temizleme dürtüsü. 


Simetri ve düzen:  Kişinin, çevresindeki objelerin konumları ve düzenleriyle ilgili takıntıları geliştirmesi, bunların mükemmel ya da kusursuz bir görünüşe sahip olmalarını beklemesi, bunu bulamayınca da huzursuzluk hissedip onu düzeltme çabası içine girmesi.


Düşünceler ve müdahaleci düşünceler: Kişinin, bir düşünce çizgisine olan saplantı tutumu. Bu düşüncelerin bazıları şiddetli veya rahatsız edici olabilir.


Takıntılar ve Zorlantılar


OKB'si olan birçok kişi, düşüncelerinin ve alışkanlıklarının bir anlam ifade etmediğini bilir; bunları onlardan zevk aldıkları için yapmazlar, istemsizce yapmaktan kendilerini alı koyamazlar. Eğer dururlarsa, o kadar kötü hissederler ki yeniden başlarlar.


Saplantılı düşünceler şunları içerebilir:


Kişinin kendisinin veya diğer insanların incinmesi ile ilgili endişeler yaşaması. Göz kırpma, nefes alma veya diğer vücut hisleri hakkında sürekli farkındalık geliştirmek. Bir tanıdığının sadakatsiz olduğuna inanmak için bir sebep olmadığı halde ondan şüphe duymak


Zorlantı içeren davranışlar şunları içerebilir:


Görevleri her seferinde belirli bir sırada veya belirli sayıda yapmak. Adımlar veya şişeler gibi şeyleri sayma ihtiyacı. Kapı kollarına dokunmaktan, umumi tuvaletleri kullanmaktan veya el sıkışmaktan korkmak


OKB Nedenleri ve Risk Faktörleri


Doktorlar neden bazı kişilerin OKB'si olduğundan tam olarak emin değillerdir. Stres semptomları OKB’li kişilerin durumlarını daha da kötüleştirebilir. Kadınlarda erkeklerden biraz daha yaygındır. Semptomlar genellikle gençlerde veya genç yetişkinlerde görülür.


OKB risk faktörleri şunları içerir:

  • OKB'si olan bir ebeveyn, kardeş veya çocuk
  • Beyninizin belirli bölümlerindeki fiziksel farklılıklar
  • Depresyon, kaygı veya tikler
  • Travma ile ilgili deneyim
  • Çocukken ebeveynlerin katı disiplin ve kurallarına maruz kalmış olmak
  • Çocukluktaki fiziksel veya cinsel istismar öyküsü
  • Çarpık inançlar, OKB ile ilişkili semptomları güçlendirir ve sürdürür.


OKB'nin gelişimini tetiklemek için birkaç faktörün etkileşime girmesi mümkündür. Altta yatan nedenler, stresli yaşam olayları, hormonsal değişiklikler ve kişilik özelliklerinden daha fazla etkilenebilir.


OKB, bir kişinin yaşamı üzerinde derin bir etkiye sahip olabilir. Zorlamalar ve takıntılar, bir kişinin gününün birçok saatini alabilir ve aile ve sosyal ilişkilere müdahale edebilir. Ayrıca eğitim ve istihdam üzerinde olumsuz etkileri olabilir. OKB daha şiddetli hale geldikçe, "kaçınma" giderek artan bir sorun haline gelebilir. Kişi, takıntılı korkularını tetikleyebilecek her şeyden kaçınabilir. OKB, insanların yemek yeme, içme, alışveriş veya okuma gibi günlük aktiviteleri gerçekleştirmesini zorlaştırabilir. Bazı insanlar eve hapsolmuş olabilir. OKB genellikle depresyon ve sosyal anksiyete, panik bozukluğu ve ayrılık anksiyetesi gibi diğer anksiyete bozuklukları ile birleşir.


OKB'si olan kişiler genellikle semptomlarından çok utanırlar ve onları saklamak için büyük çaba harcarlar. Bozukluk tanımlanıp tedavi edilmeden önce, aileler hastanın ritüellerine derinden dahil olabilir ve bu da aile üyelerini rahatsız edebilir ve rahatsız edebilir.


OKB Teşhisi


Doktorunuz semptomlarınıza başka bir şeyin neden olmadığından emin olmak için fizik muayene ve kan testleri yapabilir. Ayrıca sizinle duygularınız, düşünceleriniz ve alışkanlıklarınız hakkında konuşacaklar.


OKB için Kaygı Yönetimi Teknikleri

Anksiyete yönetimi teknikleri, bir kişinin kendi semptomlarını yönetmesine yardımcı olabilir. Bu tür teknikler gevşeme eğitimi, yavaş nefes alma teknikleri, farkındalık meditasyonu ve hiperventilasyon kontrolünü içerebilir. Bu teknikler düzenli uygulama gerektirir.


OKB’li Kişiler İle Yaşayan İnsanlar İçin Kendi Kendine Yardım İpuçları


Terapiye ek olarak kendinize yardımcı olabileceğiniz birçok yol vardır. Bazı öneriler şunlardır:


  • Dikkatinizi yeniden odaklayın (egzersiz yapmak). Zorlayıcı bir davranış sergileme dürtüsünü iradenizle erteleyebilmek olumlu bir adımdır.
  • Takıntılı düşüncelerinizi veya endişelerinizi yazın. Bu, takıntılarınızın ne kadar tekrarlayıcı olduğunu belirlemenize yardımcı olabilir.
  • Onları hafifletmeye yardımcı olacak dürtüleri önceden tahmin edin. Örneğin, zorunlu olarak kapıların kilitli olup olmadığını kontrol ederseniz, ilk seferde kapıyı ekstra dikkatle kilitlemeye çalışın. Daha sonra kontrol etme dürtüsü ortaya çıktığında, bu dürtüyü "sadece takıntılı bir düşünce" olarak yeniden etiketlemek daha kolay olacaktır.
  • Günlük endişe dönemi için zaman ayırın. Takıntıları veya zorlantıları bastırmaya çalışmak yerine, takıntı için bir süre ayırın ve günün geri kalanını takıntılardan ve zorlamalardan arındırın. Gün içinde kafanızda düşünceler veya dürtüler belirdiğinde, bunları yazın ve endişe döneminize erteleyin - daha sonrası için saklayın ve gününüze devam edin.
  • Stres OKB'ye neden olmasa da, obsesif ve kompulsif davranışın başlangıcını tetikleyebilir veya daha da kötüleştirebilir. Günde en az 30 dakika gevşeme (farkındalık meditasyonu veya derin nefes alma gibi) tekniklerini uygulamaya çalışın.


Analitik psikoterapi yaklaşımları ve teknikleri OKB’nin çözümlenmesinde etkili sonuçlar doğurabilir. Analitik psikoloji açısından yaşanılan işlevsiz takıntılar ve zorlantılar, bilinçdışı alanda bastırılmış bir duygunun, dürtünün, travmanın ya da kompleksin olduğuna işaret etmektedir. Bu bağlamda analitik yönelimli bir psikoterapistin desteği ve yönlendirmesi ile kişi kendi karanlık taraflarına (bilinçdışı alan) bakma fırsatı bulabilir. Danışanın, bilinçdışına bastırdığı ve bütünlüğünü bozan unsurlarla -Carl Gustav Jung bu unsurları gölge arketipi olarak tanımlamıştır- süreç içerisinde yüzleşmesi, nevrozun kaynağının fark edilip, bilince taşınıp, yönetilmesi anlamına gelir. Bu sayede kişi ruhsal bir bütünlüğe kavuşarak duygularını yönetebilen bir ruhsal seviyeye erişebilir.


Bunun yanı sıra OKB yaşayan kişiler, grupla psikolojik danışma süreçlerine dâhil olarak bu konuda destek alabilirler. Ümit Akçakaya tarafından programlanan ve yönetilen 12 hafta süren Kahramanın Yolculuğu Arketipsel İçe bakış & Uyanış grup yaşantısal çalışma, katılımcılara takıntılarının bilinçdışı kaynaklarını fark etmek ve bunları bilince taşıyıp yönetmeleri konusunda destek olabilmektedir. Kahramanın Yolculuğu Arketipsel İçe bakış & Uyanış atölyesinin detayları aşağıdaki gibidir:


Kahramanın Yolculuğu Arketipsel İçe bakış & Uyanış Atölyesi


Yer Verilecek Temel Konular

  • Carl Gustav Jung ve Analitik Psikoloji Kuramı

  • Jung'a Göre 'Psişe' 

  • Bilinç, Bilinçdışı ve Ortak Bilinçdışı 

  • Duyum / Duygu / Düşünce / Sezgi 

  • Ego Kavramı ve Savunma Mekanizmaları

  • Arketip Kavramı ve Yaşamı Etkileyen Temel Arketipler

  • Persona / Gölge / Anima-Animus / Kendilik (Self) Arketipleri

  • İnsanın Varoluşsal Anlam Krizi

  • Eşzamanlılık ve Dualite Olguları

  • Joseph Campbell ve Kahramanın Yolculuğu

  • Yaşamdaki Krizler Karşısında 'Kurban' ya da 'Kahraman' Olmak

  • Arketipsel Semboloji ve Çözümleme

  • Gölge Çalışmaları (Shadow Work)

  • Olayların, Masalların ve Mitlerin Gizil Anlamları

  • Jung ve Bireyselleşme Yolculuğu

  • Kendin Olmak

Çalışmanın Amacı

Carl Gustav Jung’un görüşlerini temel alarak katılımcıların; arketipsel bir bakış açısı geliştirerek kendi iç dünyalarını tanımaları, ilişkilerini ve yaşamı anlamlandırmaları, bireyselleşme (kendini gerçekleştirme) konularında farkındalık kazanmaları amaçlanmaktadır.

Kimler Katılabilir?

Zoom Webinar Uygulaması üzernden online olarak gerçekleşecek bu çalışmaya, Carl Gustav Jung Kuramı'na ve onun arketip teorisine ilgi duyup kendini tanıma, geliştirme ve yaşamına anlam katma çabası içinde olan herkes katılabilir.   

Hedeflenen Kazanımlar

Bu grupla online yaşantısal atölye süreci sayesinde katılımcılar;

  • Asgari düzeyde Jung kuramı temelli sembolojik ve arketipsel çözümleme ve anlamlandırma becerisi geliştirebilecekler; böylelikle yaşamda maruz kaldıkları krizleri ve içsel çatışmaları fark edip çözümlemede yardımcı olacak bilgiler elde edeceklerdir.

  • Kişisel yaşantılar ve bilinçdışı etkilerinin yanı sıra kolektif bilinçdışı alan, toplumsal krizler ve evrende gerçekleşen diğer olaylardan nasıl etkilendikleri hususunda bir farkındalık geliştireceklerdir.