ANTİK YUNAN GİZEMLERİ & GÖLGE RİTÜELLERİ

1. Oturum – Eleusis Gizemleri: Persephone’nin Yeraltına İnişi

Mitler: Demeter–Persephone döngüsü, dünyanın kararması, ruhun yeraltına inişi.

Ritüeller: Karanlıkta sessiz yürüyüş; Persephone meditasyonu; “Benim yeraltım neresi?” çizimi.

Jungiyen Bağlantı: Ego çözülmesi; gölgeyle yüzleşmenin ilk kapısı.

Gölge Ritüeli: “Yeraltı Kapısı” 


2. Oturum – Orfik Gizem: Dionysos’un Parçalanması ve Yeniden Doğuşu

Mitler: Dionysos’un titanik parçalanışı ve yeniden doğumu; ilahi kıvılcımın korunması.

Ritüeller: Kırık parçaları birleştirme çalışması; ego–alt benlik diyaloğu; ritmik nefes ve beden hareketi.

Jungiyen Bağlantı: Enantiodromia; karşıtların sentezi; komplekslerin çözülmesi.

Gölge Ritüeli: “Dionysos’un Kalbi” 


3. Oturum – Asklepios Ritüeli: Şifalı Rüya ve Bilinçdışıyla Diyalog

Mitler: Asklepion tapınakları; rüya inkübasyonu; şifa-yol gösterici rüyalar.

Ritüeller: “Şifalı rüya çağırma gecesi”; niyet yazımı; aktif imgeleme temelleri.

Jungiyen Bağlantı: Anima–Animus’un rehber fonksiyonu; sembolik rüya diliyle gölge uzlaşması.

Gölge Ritüeli: “Rüyaya Soru Bırakma” 


4. Oturum – Orfeus Ritüeli: Sesin ve Sevgilinin Ardından İniş

Mitler: Orfeus’un Eurydike için yeraltına inişi; “arkaya bakış” sınavı; kayıp ve teslimiyet.

Ritüeller: Müzikle rehberli meditasyon; “bakışın sınavı” grup çalışması; geçmiş bağı çözme sembolü.

Jungiyen Bağlantı: Transferansın çözülmesi; Eros’un olgunlaşması; bağımlı sevginin dönüşümü.

Gölge Ritüeli: “Geriye Bakmamak” 

5. Oturum – Pythagorasçı Gizem: Ruhun Arınması (Katharsis)

Mitler: Sayıların ve sesin kutsallığı; kozmosun armonisi; ruhun geometrik düzeni.

Ritüeller: Nefes–ritim çalışması; katharsis ses ritüeli; içsel denge sembolleri çizimi.

Jungiyen Bağlantı: Duygusal arınma ve iç düzenin kurulması.

Gölge Ritüeli: “Sesle Arınma” 


6. Oturum – Delphoi Tapınağı: ‘Kendini Bil’ İnisiyasyonu

Mitler: Apollon’un ışığı; Delphoi kehaneti; “Gnothi Seauton” – kendini bilme öğretisi.

Ritüeller: Ayna meditasyonu; tanıklık çemberi; ışıkla bütünleşme imgelemesi.

Jungiyen Bağlantı: Ego–Self sentezi; tanıklık bilincinin uyanışı.

Gölge Ritüeli: “Ayna Kapısı” 



Çalışmanın Amacı: Antik kültürlerin ritüel bilgelikleri eşliğinde gölge arketipiyle yüzleşerek ruhsal bütünlüğe giden yolu keşfetmek.
Kimler Katılabilir?: Kendini tanıma, bilinçdışını anlama ve arketipsel derinlikle içsel dönüşüm arayan herkes davetlidir.
Hedeflenen Kazanımlar:  Katılımcılar, bastırılmış duygularla çalışmayı, sembollerle iletişim kurmayı ve gölge arketipini dönüştürmeyi deneyimleyecekler.

Önemli Not: Katılımcıların, gizlilik esasına dayalı, konu içeriği olarak birbiriyle bağlantılı ilerleyen ve gittikçe derinleşen tüm oturumlara katılması beklenmektedir, bu yüzden katılımcılara oturumların video kayıtları paylaşılmamaktadır ancak kişinin geçerli  bir mazereti nedeniyle oturuma katılamaması söz konusu olursa 1 adet kaydı izleme hakkı bulunmaktadır.


TAKVİM VE SAATLER 

17 Aralık 2025 - 28 Ocak 2026 Arası (6 Çarşamba) * 20:00 - 22:30 Arası

 *31 Ocak Çarşamba Yılbaşına denk geldiği için bir hafta kaydırma yapılmıştır.

Ücret: 9.000 TL (KDV Dahil)

Kayıt için 0537 613 11 89 dan WhatsApp mesaj ile Ayşegül Hanım'la iletişime geçebilirsiniz.

Benzer Atölyeleri Daha Önce Deneyimlemiş Kişilerin Görüşleri

"Çoğu zaman bu çağa ait olmadığımı, ruhumun çok daha eski bir zamana… İnsanlığın ilk nefes aldığı o kadim topraklara ait olduğunu hissederek yaşadım. İçimde derinlerden yükselen bu çağrı, beni arkaik insanın izlerini sürmeye, onların bilgeliğine dokunmaya ve kendi gölgemle buluşmaya götürdü.

Bu yolculukta, farklı kültürlerin kadim öğretileriyle içsel derinliklerime indim; ruhumda eski zamanların esintilerini, ilk insanın unutulmuş hikâyelerini duydum. Göbeklitepe’nin mistik taşları arasında, içimdeki gölge bir aslan olarak belirdi ve bana, “Ben buradayım, beni görün” dedi… Bu cümle, aslında kendi gölgemin tanınma ve kabul görme arzusunun bir yansımasıydı.

Şamanların aynasında kayıp parçalarımı buldum; o ayna, içimdeki dişil enerjinin saklı güzelliğini ve öz değerimi bana yeniden hatırlattı. İçimdeki gölgenin, aslında ne kadar derin, ne kadar güçlü ve ne kadar güzel olduğunu fark ettim.

Aborjinlerin kadim topraklarında, bir taşın kolektif hafızasına içimdeki yıkıcı eril yanımı bıraktığımda, sanki yüzyıllardır taşıdığım bir yükü serbest bırakır gibi hafifledim ve atalarımın izleriyle yeniden bağ kurdum. Afrika’nın ritimleri arasında, maskelerin ardında gizlenen altın gölgemin dişil yönüyle dans ettim; içimde saklı yaratıcılığı, gücü ve derinliği onurlandırdım. Bu dans, gölgemle yüzleşmenin ötesinde, içimdeki en saf, en parlak, en yaratıcı dişil gücü ortaya çıkaran büyülü bir ritüeldi.

Kızılderililerin bilgeliğiyle bir şelalenin sularında meditasyon yaparken, o derin sulara doğru daldım… İçimde bir kıpırtı hissettim ve kulağımda Venüs’ün sesi yankılandı. Bu, içimdeki güzelliği ve değerimi yeniden keşfettiğim bir andı; sanki Venüs’ün aynasında kendi özümü, içsel ışığımı ve ruhumun saf yansımasını gördüm.

Bu yolculuk, içimde gölgemin sessizce bekleyen parçalarına dokundu; onları reddetmek yerine sarıp sarmalamamı, kendi ışığımla yeniden bütünleşmemi sağladı. Arkaik insanın fısıldadığı o kadim bilgi hâlâ içimde bir yankı

“Gölgenle yüzleşmeden, kendi ışığına ulaşamazsın.” BURCU ŞERAS


“Jung hayatta olsaydı, “40 yaşından sonra insanlara okullar açılmalıdır” sözünün, sizin atölyelerinizde hayat bulduğunu görüp muhtemelen büyük bir mutluluk duyardı. Gölgelerimizi güvenle karanlıktan aydınlığa taşımamıza rehberlik ettiğiniz ve bireyleşme yolculuğunda tüm yönlerimizle tamamlanmamıza yardımcı olduğunuz için minnettarım. Bu çalışmalar bireylerin, dolayısıyla da kolektif bilincin yükselmesine ve dünyanın daha yüksek bir frekansa taşınmasına hizmet ediyor. Hem size, hem bu yolda yan yana yürüdüğümüz tüm atölye katılımcılarına kalpten teşekkür ediyorum." DENİZ HATİPOĞLU


"Öncelikle Arkaik dönem  gölge ritüelleri atölyesine kayıt yaptırırken  bilinçaltımın derinliklerine doğru  bir yolculukla beni derinden  sarsacağını hiç düşünmemiştim. Yerli kadim halklarla ilgili daha çok  teorik bilgiler edineceğimi düşünerekten kendim için bir nevi genel kültür olması maksadıyla katılmayı tercih ettiğim bir atölyeydi. Her  teorik eğitim sonrası yaptırdığınız çalışmalar ilk başta çok rahatlatıcı, dinginleştirici ve biraz da hüzünlü hissettirdi. Rüyalarım aşırı aktifti bu süre zarfında. Fakat günlük hayattaki yansıması fazlasıyla yoğun, düşük frekanslı duygular ve olaylarla kendini gösterdi. Daha  önceki düşük frekanslı duygu deneyimlerimden farklı olarak sizin de her defasında vurgu yaptığınız gibi  bu defa kaçmadan, kendimi iyi hissettirecek eylemlerle bastırmadan içinden geçerek, gözlemleyerek, yazarak ,içimdeki çocuğa danışarak bu süreci geçirmeye çalışıyorum. Bunlar aslında teoride bildiğim uygulamaya çalıştığım şeylerdi ama şuan görüyorum ki bugüne kadar tam olarak pratiğe geçirememişim ki bu çalışmalarla  bir kez daha yüzeye çıkmış oldu.

Sizin eğitmenliğinizde üst üste iki atölyede buluşmak farkındalığımı bir tık daha öteye taşıdığını düşünüyorum.

Tabi bu süre zarfında her zaman kötü deneyimler olmadı tatlı tesadüfler, spontan gelişen buluşmalar, tanışmalar da bu anlamlı yolculuğun hediyesiydi bence 

Saf bilince ulaşarak yaşamın hediyelerini farkındalıkla görebileceğimiz, yaşayacağımız  bir hayat deneyimi hepimiz için temennim Bu vesileyle size de çok teşekkür ediyorum karanlığa tuttuğunuz ışık, emek, özveri ve sabrınız içinGÜLCAN AKTUNA

"Bu dönemde sembolizm dersine katılmak, benim için oldukça anlamlı bir deneyimdi. Sembollerin derin anlamlarını keşfetmek ve farklı kültürlerdeki ve zamanlardaki kullanımlarını anlamak, benim için büyüleyici bir yolculuktu. Derslerde derinlemesine tartışmalar yapmak ve fikir alışverişinde bulunmak, içsel bir keşif sürecine dönüştü.

Sembolizmin gündelik hayatta nasıl kullanılabileceğini anlamak, benim için özellikle ilgi çekiciydi. Kendi yaşamımda sembollerin gücünü fark etmek ve etkili bir şekilde kullanmak için ders materyallerini dikkatle inceledim. Bu, sembolizmin sadece akademik bir konu olmadığını, aynı zamanda günlük hayatımıza derinlemesine nüfuz etmiş bir kavram olduğunu fark etmemi sağladı.

Ödevlerde sembolizmi kendi yaşamımla bağdaştırmak ve kişisel deneyimlerimi paylaşmak, benim için çok değerli bir deneyimdi. Bu süreçte, sembollerin bireysel ve toplumsal düzeyde nasıl etkili olduğunu daha iyi anladım ve bu da benim için derin bir öğrenme deneyimi sağladı.

Sonuç olarak, sembolizm dersine katılmak, içsel bir keşif ve öğrenme yolculuğu oldu. Kendi deneyimlerimi sembolizmin ışığında görmek, benim için derin bir anlam taşıdı ve bu deneyimden çok şey öğrendim. Gelecekte de sembollerin ve sembolizmin gücünü daha derinlemesine keşfetmeye devam etmeyi umuyorum.NESRİN ALTINOVA


"Ümit hocam her şey için çok çok teşekkür ederim, eğitimlerden sonra şöyle masada kalakalmam, bu etki gerçekten çok güzel, sarsıcı. Yazdım, çizdim ve artık göremediğimde kağıdımı, kalemimi aydınlatan ışık oldunuz,  devam edebildim. Feneri kendime tuttuğumda dünyam değişti.  Son ders için de ayrıca teşekkür ederim. Sorularınız sayesinde anlamak mümkün oluyor ve her fark ediş ayrı bir özgürlük vadediyor. İçgörü kazanma uğraşımda ve hayatı anlamlandırmamda bana yeni bir dil öğrettiniz ve onu içselleştirmek bitmeyecek bir yolculuk gibi. Bu dili kullandıkça çıkan mucizeye ve hızlı etkiye - bazen birdenbire gerçekleşen algı değişimine - şaşırıyorum. Bu çok heyecan verici ve ümitlendirici. İnsan her şeyi çözebileceğine bir sonraki adıma geçebileceğine dair iyimser bir hal yaşıyor. Süreç kolay değil ama gerçeği çok güzel haritaladığı için müthiş anlamlı. Hayatıma kattıklarınızdan dolayı minnettarım, iyi ki varsınız, bu yolculukta elinizdeki fenerle hepimizin yolunu aydınlattınız. Bu çok kıymetli, teşekkür ederiz." DUYGU TUNCA


"Uzun zamandır psikolojiye ilgi duyuyordum. Daha doğrusu varoluş hayatın anlamı biz kimiz gibi sorular hep kafamın içindeydi. Bu sebeple 2 yıldır tasavvuf öğretisi ile de yakından ilgilenmeye başlamıştım. Kafamdaki sorular iyice çoğalmış bazı yerlerde de baya bi karışmıştı. Ümit hocanın atölyesine katıldıktan sonra taşlar teker teker yerine oturdu. Bilinç dışı ve bilinç arasındaki muazzam geçişleri arketiplerle o kadar güzel anlattı ki..Bir kez daha kendimden kendime olan bu yolculuğun inceliklerini  hayranlıkla dinledim. Daha çok yolum olduğunu biliyorum .Ama artık daha az kaybolmuş hissediyorum. Kendine gerçek bir gözlemci olmak ,otomatik davranışlarımıza farkındalık getirmek ve gölgede kalmış taraflarımızla yüzleşebilmek için harika bir çalışma .Teşekkür ediyorum." LALE DEMİRCİ

Bu ve benzer atölyelere katılan daha fazla kişilerin yorumlarını okumak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:

https://www.umitakcakaya.com/yorumlar

Eğitmen Hakkında detaylı bilgi almak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:

https://www.umitakcakaya.com/hakkimda